Imagine of the people living for today.
- Sonu gelmeyen sınava çalışmalar nedeniyle uzun zamandır bloga yazmak bir kenara dursun, yorumları kontrol etmeyi dahi unutmuşum. Bu nedenle yorum atanlara en içten özürlerimi bir borç biliyorum ve devam ediyorum.
- Konu insan ilişkileri gerçi fakat benim kafam 7 saat ders artı 3 saat test çözümünden sonra hallaç pamuğu kıvamına geldiğinden oradan oraya atlayabilirim. Çok saçmalarsam lütfen yazının devamını okumadan kapatın gitsin.
- Naçizane fikrim, insan ilişkilerinin gittikçe laçkalaçtığı ve insanların son derece samimiyetsiz davrandığı yönünde. Atıyorum bir ortamda tanıştın, çok samimi oldun, muhabbeti de iyi. Adam seni o ortamdan çıkınca tanımıyor arkadaş. Nasıl bir kategorizeleme yöntemiyse her ortama ayrı arkadaşı var, asla diğer ortamlara yatay geçemiyorsun. Zoruma giden "Aman beni takmıyor kimse." değil. Beni ezelden beri takmıyor kimse, alıştım da beni bu tavrın riyası sıkıyor. Neyse, sakinim. Siz siz olun, kim size nasıl davranıyorsa aynı mesafede, aynı cicilikte veya çirkeflikte davranın. Ticari kafa hayat kurtarır.
- Bu ara insanlar, özellikle benim de içinde bulunduğum doksan kuşağı insanları küçük düşürmenin marifet olduğuna inanmışlar sanırım. Yaşımız küçük olsa, diyeceğim ki yol yordam bilmemek normal. Ama sonuçta belirli bir yaşa geldik, ortamlar farklı, sorumluluklar farklı... Ne kadar bohem olma çabasında olursan ol, belirli nezaket kurallarının varlığını inkar edemezsin. Zaten nezaket görgünün getirdiği bir şey. Şahsen ben ailemden öğrendiğim üzere bana kasten zarar veren insanlar dışında nazik davranmaya özen gösteriyorum. Toplum içinde veya kuytuda insanları aşağılamaya çalışmak, üstelik bunu karşındakinden üstün olduğunu düşünerek yapmak bana komik ve acınası geliyor. Bunu kimseyi taşlamak için söylemiyorum, birçok insan aynı yola giriyor etrafına sert görünmek ve arkadaşlarına caka satmak için ama, ne ekilirse o biçilir mantığı doğrudur, binlerce kez onanmıştır.
- Bir de kendini bulunduğu ortamın koğuş ağası sanan tipler var, onun bunun hayatına karışma lüksüne sahip olduğu gibi yanılsamalarla hem kendini hem de ona biat edenleri komik duruma düşüren. Bu cümle açıklamaya yetmediyse zaten paragraf atsam anlatamam. Nevi şahsına münasır tatlı insanlar, insancıklardır onlar. Şekerlerini ellerinden almamak, hı hı deyip bildiğini okumak gerekir.
- İnsanların cevap veremeyecek veya cevap vermeye tenezzül etmeyecek insanlara sataşması beni deli ediyor. Şimdi karşısındakini susturduğunu sanıyor ya, ondan daha zekisi, mükemmeli yok. Kimse gelip bana sataşmıyor arkadaş. "Senin seviyene inemez onlar. Gel benim senin dengin, zorlarım biraz ama inerim herhalde senin seviyene." deyince afallıyorlar ama.
- Bütün bu insanların yanında eğer her daim yanınızda, sizi destekleyen bir kişi bile varsa, herkesle mücadele ederken sırtınızı dayayabileceğiniz bir duvarınız var demektir. Size o duvarın dibine pembe begonviller ekmek düşer.
- Duvar dedim de, boş bulduğum her an Game of Thrones izlemem normal mi bilmiyorum ama delisi oldum dizinin. İlk kitabını okumuştum zaten ama dizisi,o karakterlerin somutlaşması bir harika hissettiriyor. Favorim Jon Snow. Alttaki adam yani.
- Ölürüm sana ölürüm şşt zilli.
- Daha fazla ergenleşmeden son bir öneri sunuyor ve kaçıyorum sayın okuyucular. Cumartesi ve Pazar akşamları saat 20:00- 22:00 arası 103.5 Samsun Haber Radyo'da Sayın Eşim adlı bir program yayınlanıyor. Programcılar gayet cana yakın, son derece komik ve realist insanlar. Üstelik gönderdiğiniz postaları önemsiyor ve son derece itinayla ele alıyorlar. Ben dinlerken müthiş zevk alıyorum, okuyan herkese öneririm. Burası ve şurası onlara ulaşabileceğiniz platformlar. Sanıyorum şu adresten online dinlenebilir.
- Seviyorum sizi, özgür kalın!!
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder